Günlük hayatta Part-Time çalışma olarak adlandırılan çalışma şekli İş Kanununda Kısmi Süreli İş Sözleşmesiyle çalışma olarak geçmektedir. Kısmi süreli iş sözleşmesi İş Kanununun 13. Maddesinde “İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir.” şeklinde tanımlanmıştır. Görüldüğü gibi kısmi süreli çalışma tam süreli çalışmadan, çalışma süresinin önemli ölçüde az olması ile ayrılmaktadır. Yönetmelikte, önemli ölçüde ifadesi net bir şekilde tam çalışma süresinin üçte ikisine kadar olan süreler olarak belirtilmiştir. Part-Time işçilerin hakları da çeşitli kanun ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir.
İşçi isterse birden fazla kısmi süreli işte çalışabilir. Ancak bu işlerin toplam çalışma süresi haftalık 45 saati aşamaz.
İş kanunu kısmi süre ile çalışan işçileri korumak amacıyla farklı işlem yasağı getirmiştir. İş Kanununun 5. Maddesine göre “İşveren esaslı sebepler olmadıkça tam süreli çalışan işçi karşısında kısmi süreli çalışan işçiye…farklı işlem yapamaz.” Bu hüküm sayesinde işveren ayrımı haklı kılan bir sebebi olmadıkça bir işçiye kısmi süreli çalışıyor olması sebebiyle farklı muamelede bulunamayacaktır.
Kısmi süreli çalışan işçinin ücreti, çalışma süresi tam süreli çalışan işçinin çalışma süresine oranlanarak tespit edilir.
Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliğinin 13. Maddesinde “Kısmi süreli ya da çağrı üzerine iş sözleşmesi ile çalışanlar yıllık ücretli izin hakkından tam süreli çalışanlar gibi yararlanır ve farklı işleme tabi tutulamaz…Yukarıdaki esaslara göre izin hakkı kazanan kısmi süreli ya da çağrı üzerine çalışan işçilerle tam süreli çalışan işçiler arasında yıllık izin süreleri ve izin ücretleri konularında bir ayrım yapılamaz.” denilmektedir. Bu; yıllık izin hakkı konusunda gerekli diğer şartları sağlayan kısmi süreli çalışan işçilerin, tam süreli çalışan işçilerden herhangi bir farkları olmadığı anlamına gelmektedir.
İş akdinin feshinde kısmi süreli çalışan işçiler tam süreli çalışan işçilerle aynı kurallara tabidirler.
Kısmi süreli çalışan işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabilmek için, tam süreli çalışan işçiler gibi, gerekli şartları sağlamaları gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre “kısmi süreli hizmet sözleşmelerinde bir işçinin kıdeminin hesabında; işçinin fiilen çalıştığı sürelerin birleştirilmesiyle bulunacak sürenin değil, sözleşmenin başlangıç ve sona erme tarihleri arasındaki sürenin göz önünde bulundurulması” gereklidir. Tam süreli çalışan işçilerin kıdem tazminatı miktarının hesaplanmasındaki usul uygulanacaktır. Bu durumun tam süreli çalışan işçiler bakımından hakkaniyete aykırı olduğu düşünülebilir. Ancak unutulmamalıdır ki kıdem tazminatının hesabı ücret üzerinden yapılmaktadır ve kısmi süreli çalışan işçilerin aldığı ücret tam süreli çalışan işçilerden daha az olacağı için kıdem tazminatları da o oranda daha az olacaktır. Dolayısıyla hakkaniyete aykırı bir durum söz konusu değildir.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir