Kıdem tazminatının hesabında esas alınacak ücret geniş ücret ‘tir. Bu tazminatın belirlenmesinde asıl (temel) ücrete ek olarak ücret ekleri, sosyal yardımlar gibi ödemeler de göz önünde bulundurulur. Bu hususu düzenleyen İş Kanunun 14. maddesinin 11. fıkrasına göre “kıdem tazminatına esas olacak ücretin hesabında 26. maddenin 1. fıkrasında yazılı ücrete ilaveten işçiye sağlanmış olan para ve parayla ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz ününde tutulur”. Bu nedenle, ikramiye, pirim, çocuk veya bitişik aile zammı gibi ödemelerle yemek, sağlık, giyim, yakacak, konut, aydınlatma servis ücreti gibi her türlü yardımlar da parayla ölçülmesi mümkün olmak koşuluyla kıdem tazminatından hesaba katılır. Yiyecek maddelerinde sadece işçiye verilen yemek değil fakat onun ihtiyaçlarını karşılamak üzere işverence sağlanan gıda maddeleri de ücreti ekleri arasında sayılır.
Bu karşılık Yargıtay tarafından da isabetle kararlaştırıldığı gibi işçiye işyerinde işin yürütümünde işverence sağlanan ve iş sağlığı ve güvenliği mevzuatınca kişisel korunma aracı olarak verilmesi zorunlu bulunan iş elbisesi, iş ayakkabısı, baret, çizme, gözlük, eldiven gibi giyim eşyalarının parasal değerleri kıdem tazminatının hesabında dikkate alınmaz. Gerçekten söz konusu giyim eşyaları bu özellikleri nedeniyle sosyal yardımlar arasında sayılmayacakları gibi kişisel korunma araçlarının verilmesi işverenin ücret ödeme borcu içinde değil, işçiyi gözetme borcu içinde yer alır. Kuşkusuz toplu iş sözleşmeleriyle sosyal yardım olarak verileceği öngürülen takım elbise, palto, ayakkabı gibi giyim eşyalarının parasal karşılığı Kıdem tazminatında esas alınacak ücret tespitinde göz önünde tutulur.
Kıdem tazminatında göz önünde tutulabilmeleri için yasayla veya sözleşmeyle sağlanmış bu ek ödemelerin devamlı nitelik taşımaları zorunludur. Yüksek mahkemeye göre, örneğin “Toplu iş sözleşmesinde her yıl için kurban ve ramazan bayramlarında verilmesi öngörülen bayram harçlığı daimilik arz eden ödemelerden olduğundan kıdem tazminatının hesabında nazara alınır”. Aynı şekilde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu işyeri uygulaması (işyeri şartı) haline gelmiş ikramiyenin de kıdem tazminatının hesaplanmasında göz önünde tutulacağını kararlaştırmıştır.
Bu karşılık, örneğin evlenme ve doğumlarda yapılan arızi nitelikteki sosyal yardımlar veya işyerinin söz gelimi 10. yada 25. Yılını kutlamak üzere verilen jübile ikramiyeleri kıdem tazminatında göz önünde tutulmaz. Bunun gibi Yargıtay a göre “Çalışılmadan alınan hafta ve genel tatil ücretinin kıdem tazminatı hesabına esas olacak yevmiyeye ilave edilmemesi gerekir. Zira; çalışılmayan hafta ve genel tatil ücreti sosyal yardım niteliğinde değildir, ücrete dahildir. Çalışılarak hak edilen hafta ve genel tatil ücreti ise, devamlılık arz etmediği arzi nitelikte olduğu için kıdem tazminatı hesabında nazara alınmaz”.
Bunun gibi, yüksek mahkeme fazla çalışmaları da arzi nitelikte kabul etmekte ve kıdem tazminatnın hesabında dikkate alınmayacağını kararlaştırmaktadır. Oysa fazla çalışmanın İK 41 uyarınca işin niteliği veya üretimin arttırılması nedeniyle işverence birbirini izleyen yıllar boyunca yasal sınırlar içinde devamlı olarak uygulanması da mümkündür. Böyle bir uygulama söz konusu ise fazla çalışma ücretlerinin kıdem tazminatının hesabında göz önünde tutulması gerekir.
Yargıtay’a göre kıdem tazminatında nazara alacak ödemelerin sözleşmenin sona erdiği tarihte işçinin hak kazandığı ödemeler olması gerekir. Başka bir anlatımla daha önceki yıllarda ödenmiş ancak sonradan yürürlükten kaldırışmış veya geleceğe yönelik kararlaştırılmış olan ödemelerin değil, işçinin hak kazandığı gerçek miktarların bu tazminatın hesabına yansıtılması mümkündür.
By Avukat Cihan Orhan
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir