İşyerinin devri durumunda kıdem tazminatı sorununun çözümü için öncelikle işyeri devrinin tarafların fesih hakkına etkisi incelenmelidir. Bu durum; İş Kanunu’nun 6.maddesinin 5.fıkrasında düzenlenmiştir. Bu fıkraya göre “Devreden veya devralan işveren iş sözleşmesini sırf işyerinin veya işyerinin bir bölümünün devrinden dolayı feshedemez ve devir işçi yönünden fesih için haklı sebep oluşturmaz. Devreden veya devralan işverenin ekonomik ve teknolojik sebeplerin yahut iş organizasyonu değişikliğinin gerekli kıldığı fesih hakları veya işçi ve işverenlerin haklı sebeplerden derhal fesih hakkı saklıdır“
İş Kanunu m.6/1 ‘e göre; “İşyeri veya işyerinin bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde, devir tarihinde işyerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer.”
Devreden işverenin sorumluluğu işçiyi çalıştırdığı sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesi ile sınırlıdır. Ancak işçi, devreden ve devralan işverenler yanında geçirdiği sürelerin toplamı üzerinden kıdem tazminatını devralan işverenden talep edecektir. Buna karşılık işçi isterse sorumlu olduğu kısım için devreden işverene de başvurabilir.
İhbar tazminatında ise; devralan işveren, işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda, işçinin devreden işveren yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlü olup, işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin devralan işveren yanında ihbar tazminatına hak kazandıracak bir biçimde sona ermesi halinde, devralan işveren, devreden işverenin işyerinde geçen süreler de dâhil olmak üzere tüm hizmet süresi üzerinden ihbar tazminatı ödemekle zorunda kalacaktır.
“… Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlar açısından, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu oldukları aynı yasanın üçüncü fıkrasında belirtilmiş, devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. 1475 sayılı Yasamın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden 4857 sayılı Yasa’nın 6. maddesindeki iki yıllık süre sınırlaması kıdem tazminatı bakımından söz konusu olamaz.” (7.HD. 2013/1924 E. 2013/8315 K. 07/05/2013)
İşyerinin devrinden sonra; çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik ortaya çıkmışsa, yani eski işvereni ile olan iş ilişkisindeki konumu, işçi aleyhine değiştirilmiş veyahut iş koşulları işçi aleyhine değiştirilmiş ise; İş Kanunu 22. ve 24 maddesinde düzenlenen değişiklik ve haklı feshin koşulları ortaya çıkabilir. Bu haklı fesih ve esaslı değişiklik durumlarının tespiti teknik ve her olaya göre farklılık arz eden bir husus olduğundan, işçilerin hak kaybına uğramamak için iş hukukunda uzman avukattan danışmanlık almaları yararlı olacaktır.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir