işverenin işçiye hakaret etmesi durumunda işçi, iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Bu halde işçi, haklı nedenle iş sözleşmesine feshettiğinden kıdem tazminatı alabilir. İşveren tarafından hakarete uğrayan işçi, doğaldır ki hukuk davası yanında ceza davası da açabilir. Fakat bu gibi durumlarda işçinin işverenin hakaretini ispatlaması gerekir. Örneğin, tanık dinletilebileceği gibi sms ile ya da whatsapp’tan ya da e-mail ile hakaret var ise işçinin bu mesajları saklayarak hakareti ispat etmesi mümkündür.
İş Kanunu’nun 24. maddesinin 2. fıkrasında b bendinde; “İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.” ve yine c bendinde; “İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa” denilmek suretiyle işçiye hakaret, küfür edilmesi ve işçinin tehdit edilmesi durumunda işçiye kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde iş akdini sonlandırma hakkı vermiştir. Sonuç olarak işveren tarafından hakarete, aşağılamaya, tehdide uğramış ya da kendisine aşırı derecede bağırılmış işçi derhal iş sözleşmesini feshederek, birikmiş alacaklarını, kıdem tazminatını varsa fazla mesai ücretlerini, yıllık ücretli izinlerini alabilmektedir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin yeni25.06.2014 tarihli kararında “4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendi gereğince, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışların, işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması hukukî sonucu değiştirmez. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmesi de şart değildir.
Somut olayda, işçinin amiri konumundaki kişinin davacı işçiye yönelik olarak “terbiyesiz” demek suretiyle hakaret etmesi işçi açısından haklı fesih sebebidir. Buna nedenle, davacının kıdem tazminatı isteminin kabulü yerine reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” diyerek bu durumu vurgulamıştır.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir