İşçinin sağlık sebebiyle feshinde tazminat hakları konusunda 4857 Sayılı İş Kanunu Madde 24/I-a ve b alt bentleri uyarınca iş akdinin işçi tarafından haklı nedenle derhal feshinde;

1- Kıdem Tazminatı
Kıdem tazminatı eski 1475 Sayılı İş Kanunun hâlen yürürlükte olan 14. maddesinde düzenlenmiştir. Bahsi geçen hükme göre; işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için İş Kanunu 14. maddede belirtildiği üzere en az bir yıllık kıdeminin bulunması gerekir. Bunun dışında yukarıda bahsedilen 24/I-a ve b alt bentleri ile alâkalı şartların karşılanmış olması ile işçi kendi ayrılsa da kıdem tazminatına hak kazanacaktır.

2-İhbar Tazminatı
Kendi isteği ile haklı nedenle iş akdini derhal fesheden işçi ihbar tazminatına hak kazanamayacaktır. Çünkü ihbar tazminatını sözleşmeyi kendisi fesheden işçi değil, İş Kanunu madde 17’ de yer alan bildirim sürelerine uyulmaksızın kendisine karşı iş akdi feshedilen taraf isteyebilir.

Nitekim Yargıtay’ın “…Uyuşmazlığın normatif dayanağı 4857 Sayılı Kanununun 24/1-a maddesidir. Sözü edilen yasa maddesi uyarınca “İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması” durumunda iş akdinin işçi tarafından haklı olarak feshi söz konusu olacaktır. Bu durumda işçinin, ihbar tazminatı istemeye hakkı olmayacak ise de kıdem tazminatı istemeye hakkı olacaktır. … ” şeklindeki kararı da bu yöndedir.

Bunlar dışında İş Kanunu madde 32/ 6 ve Türk Borçlar Kanunu madde 442/1 göz önüne alındığında , iş akdi haklı sebeple feshedildiğinde , işçinin ücreti ile yasadan ve sözleşmeden doğan para ve parayla ölçülmesi mümkün tüm menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur. Bu sebeple Feshe bağlı haklardan tüm çalışma süresince kullanılmayan yıllık izin süresine göre hesaplanacak yıllık izin alacağına hak kazanılır.

Zamanaşımı kıdem tazminatı için 10, ücret alacakları için 5 yıldır.

İlgili Mevzuat – İş Kanunu / Madde 32/6
“İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile sözleşme ve Kanundan doğan para ile ölçülmesi mümkün menfaatlerinin tam olarak ödenmesi zorunludur. ”

İlgili Mevzuat – Türk Borçlar Kanunu / Madde 442/1
“Sözleşmenin sona ermesiyle, sözleşmeden doğan bütün borçlar muaccel olur.”