Bu hükme göre, işçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshedebilmesi için , yapılan işin niteliğinden kaynaklanan bir tehlikenin yaşamını veya sağlığını etkilemesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin “… davacı vinç operatörü olup uzun süre hareketsiz ve oturarak işini yapmaktadır. Bu nedenle davacının işinin, görevini yaptığı sırada işin niteliğinden doğan nedenlerle sağlığının bozulmasına neden olup olmadığının belirlenmesi için üniversite hastanesinden sözkonusu hastalığın davacının yaptığı iş ile bağdaşıp bağdaşmadığı ve iş görmesine engel olup olmayacağına dair sağlık raporu alınarak…”(2008/10616 E. , 18.12.2009 ) ve “… davalıda baş gösteren hastalığın işyeri ve iş koşulları ile ilişkisi ortaya konulmamıştır. Hastaneden celbedilen sağlık dosyası ve belgelerden hastalığın işyeri ile ilgili olduğu şeklinde bir bilgi yoktur. Bu durumda…gerek hastalığın başlamasına ve gerekse tekrarlamasına işyeri ve çalışma koşullarının neden olup olmayacağı yönlerinden …” (5907/18272 E. , 25.11.2002 ) şeklindeki kararlarından , işyeri koşullarından kaynaklanmayan hastalıkları haklı fesih nedeni olarak saymadığı anlaşılmaktadır.
Bu hüküm açısından üzerinde durulması gereken bir diğer konu da fesih sebeplerinin ispat konusudur. İşçinin kendisinden kaynaklı sebeplerle sözleşmeyi feshettiğini , sözleşmenin feshini gerektiren nedenlerin bulunduğunu ve bu nedenle sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ispatlaması gerekmektedir. Bunun için tam teşekküllü bir devlet hastanesi, Adli Tıp veya Üniversite Hastanelerinden heyet raporu alınmalıdır. Tek doktor raporuyla ve eksik inceleme inceleme ile karar verilemeyeceğine dair Yargıtay’ın “… davacı işçinin Adli Tıp veya Üniversite Hastanelerine sevki ile 4857 Sayılı Kanunun 24/I-a maddesi uyarınca İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılmasının işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olup olmadığı yolunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.” ( 9.HD. 2009/37039 E. 24.12.2010) kararları mevcuttur.
B ) İşverenin veya Başka Bir İşçinin Bulaşıcı Hastalığa Tutulması
5847 S. İş Kanunu Madde 24/I, b alt bendi uyarınca işçinin iş akdini haklı feshinde bazı koşulların yerine getirilmesi gerekmektedir.
Öncelikle söz konusu bentte, işverenin veya diğer bir işçinin tutulduğu hastalığın işçi sağlığı için ciddi bir tehlike oluşturması gerekmedir . Örneğin grip gibi sadece bulaşıcı olan bir hastalık yeterli olmayacaktır.
Yine bu bent uyarınca iş akdinin haklı sebeple derhal feshi için ; işçinin , bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulan işveren veya diğer bir işçi ile sıkça bir arada bulunması gerekmektedir. Eğer işçi , bahsi geçen hastalıklara tutulan işveren veya diğer bir işçi ile çok nadir bir arada bulunuyorsa bu bent hükmünden yararlanamayacaktır.
İşçinin kendisinin tutulduğu hastalık bu bent uyarınca haklı fesih sebebi olarak görülmeyecek, eğer şartları mevcut ise 24/I,a’nın kapsamına girebilecektir. Yüksek mahkeme ise işçinin kendisinin yakalandığı bazı hastalıkları , işçinin işi ile bağdaşmayacak hastalıklar oldukları gerekçesi ile 24/I, b alt bendi kapsamında işçi açısından haklı fesih nedeni olarak kabul etmiştir. Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin bu yönde “ … Davacı, davalıya ait kahvehanede işçi olarak çalışmış ve kendini çalışmayacak derecede hasta görerek işyerinden ayrılmıştır. Dosyada SSK Çınarlı Dispanseri Sağlık Kurulu’nun 26.6.1987 tarihli raporunda davacının gerçekten mide ameliyatı geçirdiği ve akciğerlerinden hasta olduğu anlaşılmaktadır. Böyle bir hastalığın işi ile bağdaşmayan nitelikte olduğunun kabulü gerekir ve bu durumda da İş Kanunun 16. maddesinin sağlık sebepleri ile ilgili bendinin (b) fıkrasındaki işçinin bildirimsiz feshi söz konusu olur. Böyle olunca da kıdem tazminatına hak kazanır…” ( 1989/231 E. 10.04.1989 ) kararları mevcuttur.
Halbuki işçinin kendisinin yakalandığı hastalık, koşulların sağlanması halinde 24/I,a’nın kapsamında değerlendirilebilecektir.
By Avukat Cihan Orhan
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir