Kıdem tazminatı; işçinin, aynı işyerindeki hizmet süresi boyunca verdiği emeğin maddi karşılığını belirli koşullar altında işverenden talep edebilmesini sağlayan yasal bir haktır. İşyerinde1 yıl veya daha fazla süre çalışmış olan işçinin kıdem tazminatı hakkı; iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshedilmesi veya işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket ettiği haller hariç olmak üzere, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmesi durumlarında gündeme gelir.
Kıdem tazminatına hak kazanmanın ön koşullarından biri, işçinin işyerindeki çalışma süresinin kesintisiz olarak 1 yıl veya daha fazla olmasıdır. Kıdem tazminatı için bir diğer ön koşul ise, işçi ile işveren arasındaki hizmet ilişkisinin sona ermiş olmasıdır. Yani hizmet ilişkisi devam ettiği sürece işçinin kıdem tazminatını işverenden talep edebilmesi mümkün değildir.
Bu noktada hizmet ilişkisinin sona erme biçimi, kıdem tazminatına hak kazanma bakımından önem arz etmektedir.1475 sayılı eski İş Kanunu'nun kıdem tazminatı bakımından hala yürürlükte olan14. maddesi uyarınca; yürürlükteki 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olarak çalışan işçiler, aşağıdaki hallerde işverenlerinden kıdem tazminatı talep edebilir. Bu haller şu şekilde sıralanabilir:
Kıdem tazminatı miktar olarak; işçinin işe başladığı tarihten itibaren iş sözleşmesinin sona erdiği tarihe kadar geçen her tam yıl içinişçinin 30 günlük brüt ücreti tutarındadır. Brüt ücret; işçinin fiilen eline geçen net ücrete sigorta primi, gelir vergisi ve damga vergisi gibi yasal kesintilerin eklenmesiyle hesaplanmaktadır. Kıdem tazminatı hesaplamasında işçinin en son aldığı giydirilmiş brüt ücret esas alınır. Giydirilmiş brüt ücret ise; işçiye ücreti haricinde düzenli olarak yapılan prim, ikramiye gibi ek ödemelerin ve yol, yemek ücretleri gibi sosyal yardım ödemelerinin brüt ücrete eklenmesi yoluyla hesaplanır. Hesaplanan kıdem tazminatından damga vergisi dışında herhangi bir vergi kesintisi yapılmaz.
İşçinin hak kazandığı kıdem tazminatının işveren tarafından ödenmemesi halinde işçi, arabuluculuk ve dava yoluna başvurabilir. Bu bakımdan kıdem tazminatı talepli iş hukuku davalarında yaşanan en önemli sorun; iş sözleşmesinin işçi veya işveren tarafından feshedilmesi halinde yapılan feshin haklı olup olmadığının tespit edilebilmesidir. Dolayısıyla işçilerin iş sözleşmelerini feshetmeden önce veya işverenleri tarafından işten çıkartıldıklarında iş hukuku alanında uzman bir avukata başvurarak bilgi almaları, ileride oluşabilecek birçok hak kaybının önüne geçecektir.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir