işçiden senet alınması, uygulamada işverenlerin sıkça uyguladığı yöntemlerden biridir. Ekonomik zorluk içerisinde bulunana ve işe girmek için, işverenin bu baskısına uymak zorunda kalan işçiler; işten ayrılmak istediklerinde birçok olumsuzlukla karşılaşabilmektedirler.
İşverenler, işçilerden alınan boş ya da belirli bir miktar içeren senetler ile, işçileri tehdit edebilmekte ve haklarına ulaşmalarını engellemeye çalışmaktadırlar. işçiden senet alınması, iş kanunu kapsamında açıkça düzenlenmemekle birlikte, kanunun amacına ve özüne açıkça aykırıdır.
Belirttiğimiz üzere; işverenler işe girmek için bu senetleri imzalamak zorunda kalan işçilerin; işten ayrılırken kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti gibi yasal haklarını talep etmeleri halinde; imzaladıkları senetleri öne sürerek, hakların ı almalarını engellemeye çalışmaktadırlar. Bu konuda Yargıtay’ın önüne gelen davalarda anılan senetlerin iptaline varan sonuçlar ortaya çıkmakta, hatta işverenlerin cezai yaptırımlarla karşılaşması da mümkün olabilmektedir. Zira Türk Ceza Kanunu m.117/4 "İş ve Çalışma Hürriyetinin İhlali" uyarınca "Cebir veya tehdit kullanarak, işçiyi veya işverenlerini ücretleri azaltıp çoğaltmaya veya evvelce kabul edilenlerden başka koşullar altında anlaşmalar kabulüne zorlayan ya da bir işin durmasına, sona ermesine veya durmanın devamına neden olan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir."
Yargıtay’ın konuya ilişkin kararları şöyledir:
“…Dosyadaki bilgi ve belgelere ve özellikle tanık beyanlarına göre davacının imzaladığı senedin teminat senedi olduğu, bu senedin davacı işe girdikten 15 gün sonra alındığı, davalının senedin ne için alındığına dair herhangi bir savunma vc makul bir sebep ortaya koymadığı da dikkate alındığında senedin teminat senedi olarak alındığı anlaşılmakla iptaline ve davalılardan işveren şirket aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.” (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi)
“…Davacı 06.06.2000 tarihinde davalı işyerinde çalışmaya başladığını işe başladığı tarihte işverence boş bir senet imzalattırıldığını. 02.03.2002 tarihinde işyerinden ayrıldıktan sonra senedin doldurularak işleme konulduğunu iddia ederek söz konusu senetten dolayı işverene borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının 2001 yılının ortalarında evleneceğini, paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine senedin tanzim edildiğini ancak ödenmediğini, protesto çektiklerini davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece bonoya karşı bedelsizlik iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiği, davacının ise yazılı delil sunmadığı gerekçesi ile dava reddolunmuştur. Davacı senedin bedelsiz (karşılıksız) olarak düzenlendiğini iddia etmiş olup kural olarak iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Ancak taraflar arasında işçi işveren ilişkisi mevcut olup mahkemenin kabulünün aksine davacı iddiasını her türlü delille ispat edebilir. Dinlenen davacı tanıkları şef, bölüm sorumlusu gibi kalifiye elemanlara bu şekilde işe girerken boş senet imzalatıldığını, davacıya da böyle bir senet imzalatıldığını ifade etmişlerdir. İşveren davalı, senedin davacının evleneceğini, paraya ihtiyacı olduğunu beyan etmesi nedeniyle borç para teminine yönelik olarak düzenlendiğini savunmuş ise dc, davacı 21.07.2000 tarihinde evlenmiş olup bono ise 06.06.2001 tanzim tarihlidir. Davalı vekili de, taraflar arasında ticari bir ilişki olmadığı gerekçesiyle senedin şirketin ticari defterlerinde kaydı olmadığını belirtmiştir. Davalı şirket bir anonim şirket olup şirketin kayıtlarında alacak ve borçlarının gösterilmemiş olması düşünülemez. Tüm bu sebeplerle dava konusu senetten dolayı davacının davalı işverene borçlu olmadığı, senedin karşılıksız olarak teminat senedi şeklinde düzenlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabul edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddedilmesi hatalıdır.” (9. Hukuk Dairesi)
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir