İş Kanunu’nun 32. Maddesine göre ücretlerin para ile ödenmesi gerekir. Ücret ödemelerinin, bankalar aracılığıyla yapılması ispat kolaylığı sağlamaktadır.
Ücreti zamanında ödenmeyen işçi, ödemeyi, mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte talep edebilir. Faizin dava açılmadan işleyemeye başlayabilmesi için, işçi ihtarname yoluyla işvereni temerrüde düşürmelidir. İhtarname çekilmezse, faiz ücret alacağı davasının açılma anında işlemeye başlar. Ancak Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 23.06.2009, 5001/17850 kararına göre, ücretin ödenme zamanı taraflarca sözleşmeyle kesin olarak belirlenmişse, temerrüt için ayrıca ihtara gerek yoktur.
Ücreti ödenmeyen işçinin, ücretini dava yoluyla talep edebilmesinin yanında iki seçimlik hakkı daha vardır. Temel ücretin yanı sıra hafta tatili ücretinin, resmi tatil ücretinin, aylık ücretinin, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin ve ikramiye gibi ücret eklerinin ödenmemesi durumunda da bu haklar kullanılabilir.
1. İşçinin haklı nedenle fesih hakkı;
4857 sayılı İş Kanunu madde 24/II, e bendine göre “İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse” iş sözleşmesinin süresi belirli olsun veya olmasın işçi, sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin sözleşmeyi feshedebilir.
Ancak İş Kanunu madde 34’de işverenin ücret ödemesini en geç 20 gün içerisinde yapması gerektiği belirtildiğinden, fesih hakkı ödeme gününden itibaren geçen 20 günden sonra kullanılmalıdır. İş Kanunu’nun 26. maddesine göre derhal fesih hakkı 6 gün içinde kullanılacağından, ücreti 20 gün boyunca ödenmeyen işçi, bu 20 günün bitiminden itibaren 6 gün içerisinde haklı nedenle fesih yapmalıdır.
2. İşçinin çalışmaktan kaçınma hakkı;
4857 sayılı İş Kanunu madde 34’e göre “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir… … Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.”
İşçi yirmi günlük sürenin sonunda bu hakkını kullanmasa bile, ödemede gecikmenin devamı halinde çalışmaktan kaçınma hakkını gecikme devam ettiği müddetçe kullanabilirler.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 10.02.2005, 13259/3782 kararında işçinin iş görme borcunu yerine getirmekten kaçındığı sürenin ücretini işverenden isteyemeyeceğine hükmetmiştir. Ancak öğretide bu sürenin ücretinin de istenebileceği savunulmaktadır.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir