İş hukukunda ara dinlenmesi ve uygulamaları için öncelikle ara dinlenme sürelerinin ne olduğunu belirlemek gerekmektedir. Günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışmaları, işçilerden beklenemez. Çalışma süresi içerisinde işçiye dinlenmesi ve yemek, içmek gibi ihtiyaçlarını giderebilmesi için verilen molalara, iş hukukunda ara dinlenme süreleri adı verilir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 68. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan hükümde ara dinlenme süresi günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. İlgili madde hükmü uyarınca; “Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;
Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilmelidir. Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilecektir. Ayrıca dinlenmeler işyerinde, işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir.
Uygulamada yedi buçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63'üncü maddesine göre, günlük çalışma süresi on bir saati aşamayacağından, 68'inci maddenin belirlediği yedi buçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok on bir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Diğer bir deyişle, günde on bir saate kadar olan (on bir saat dâhil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, on bir saatten fazla çalışmalarda ise en az bir buçuk saat olarak verilmelidir.
İşçilere ara dinlenmesi verilmesinin iş verimliliğini arttırma, yorgunluk ve dikkat dağınıklığı kaynaklı muhtemel iş kazalarını önleme gibi işlevleri tartışmasızdır. Bu nedenle öğretide ve yüksek mahkeme kararlarında, işçilere ara dinlenme sürelerinin Kanunun amacına uygun olarak fiilen kullandırılması gerektiği belirtilmektedir.
İşçiler, kural olarak ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir; bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. Bununla beraber, işin veya işyerinin özelliği işçilerin ara dinlenmesi sırasında işyerinin dışına çıkmasını sakıncalı kılıyorsa ya da bazı güçlükler yaratıyorsa, işçilerin bu süreyi işyerinde geçirmesine dair bir uygulama, kanuna aykırı sayılamayacaktır. Fakat işçinin ara dinlenmesini işyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda, ara dinlenmesi verilmemiş sayılacaktır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01.03.2018 tarih 2017/10355 E., 2018/4649 K. sayılı kararında da bu ilkeye ver verilmiş olup, karar şöyledir:
“ İşçi kural olarak ara dinlenme süresini serbestçe kullanır, diğer bir deyişle bu süreyi işyeri dışında veya işyerinde geçirebilir. Bununla beraber, işin veya işyerinin özelliği işçilerin ara dinlenmesi sırasında işyerinin dışına çıkmasını sakıncalı kılıyorsa ya da bazı güçlükler yaratıyorsa, işçilerin bu süreyi işyerinde geçirmesine dair bir uygulama yasaya aykırı sayılamaz (Süzek, S: İş Hukuku, Yenilenmiş 11. Baskı, 2015, s. 839).
Buna karşılık işçi ara dinlenmesinde işyerinde kalıyor ve çalıştırılıyorsa veya işverenin talimatı ile işin başında bulunduruluyorsa ve çıkacak iş için çalışmaya hazır durumda bekletiliyorsa, ara dinlenmesi süresi iş süresinden sayılır. Bu durumda işçinin o hafta içinde çalıştığı sürelerle ara dinlenmelerinde çalıştığı süreler toplamı 45 saati aşarsa, işçi aşan kısım kadar fazla çalışma ücretine hak kazanır (Süzek, S: iş Hukuku, Yenilenmiş 11. Baskı, 2015, s. 839).”
İşçilerin ara dinlenmesi süreleri, çalışma süresinden sayılmayacağından, fazla mesai ücreti hesaplanırken dikkate alınmayacaktır. Buna karşın ara dinlenmesinde işyerinde kalan ve çalıştırılan işçilerin, ara dinlenme süreleri çalışma süresinden sayılacak ve haftalık 45 saati aşan çalışmalarda işçi, fazla mesai ücretine hak kazanacaktır. Bu nedenle iş hukukunda ara dinlenme süreleri büyük önem taşımaktadır.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir