Ankara İş Hukuku davaları konusunda en yoğun şehirlerden biridir. Her ne kadar Sanayinin çok gelişmediği belirtilse de; çalışanların bilgi ve eğitim düzeylerinin yüksek olması, bu sonucun en önemli etmenlerindendir.
İş Kanunu bazı temel ilkeler üzerine kurulmuştur. Bu ilkelerden en önemlisi işçi lehine yorum ilkesidir. İşçi lehine yorum ilkesi Yargıtay’ın 1958 tarihli bir içtihadı birleştirme kararında şu şekilde ifade edilmiştir; ‘Kanun koyucuya İş Kanunu kabul ettiren tarihi sebepler ve bunlar arasında zayıf olan işçiyi iktisadi durumu daha kuvvetli olan işverene karşı, özel şekilde koruyarak içtimai muvazeneyi ve cemiyetin sükununu sağlama hedefi ve hukuk hükümlerinin tefsirinde lafzın gayenin ışığı altında anlamlandırılması gerektiği göz önünde tutulunca, iş hukukuna ait hükümlerin tefsirinde, tereddüt halinde işçinin lehine olan hal şeklinin kabul edilmesi iş hukukunun ana kaidelerinden olduğu neticesine varılır.’(YİBK, 28/5/1958, 15/5, RG 26/9/1958, S. 10017) İşçi lehine yorum iş hukukuna özgü bir yorum yöntemi olmakla birlikte, bunun her hal ve şartta geçerli bir yöntem olduğunu söylemek doğru olmayacaktır. İş hukukunda da, hukukun temel yorum yöntemleri, gerektiğinde başvurulacak yöntemler olacaktır. Bu nedenle, işçi lehine yorum yöntemi ile hukukun genel yorum yöntemleri beraber göz önünde bulundurularak işçi-işveren ilişkisine uygulanacaktır.
Almanya gibi ülkelerde; Avukatların İş hukuku veya Tazminat hukuku Avukatı olarak anılmaları ve bu unvanı kullanabilmeleri yasal düzenlemelere bağlanmıştır. Barolar tarafından, Avukatların İş hukukuna ilişkin takip ettikleri dava sayıları belirlenmekte; belirli dönemlerde eğitimler düzenlenmekte ve belirlenen kriterleri geçenler İş Hukuku Uzman Avukatı (Fachanwalt für Arbeitsrecht) unvanına kavuşmaktadırlar.
Ülkemizdeki, dava sayılarındaki artışlar ve olaylardaki çeşitlilik dikkate alındığında; her Avukat’ın her hukuk alanını uzmanı olacak kadar iyi bilmesi çok zordur. Dolayısıyla Avukatların; temelde çalıştıkları alanları belirtmeleri ve kartvizitlerinde dahi bu hususu yazmalarında herhangi bir sakınca olmaması gerekmektedir. Almanya’da olduğu gibi, İş hukuku uzman avukatı ve diğer unvanların kullanımı, Baro tarafından belirli kriterlere bağlanabilir. Bu yönde bir an önce gerekli yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği kanaatindeyiz.
Böylece, İş hukuku gibi belirli bir hukuk alanına yıllarca emek harcayan uzman Avukat’ların emeklerinin karşılığı daha rahat alınabilir ve işçi-işverenlerin güven sorunları da azaltılmış olur.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir