Ülkemizde pek çok işyerinde işçiler, hafta tatili kullanmaksızın yani haftanın 7 günü çalıştırılmakta ve bu çalışmaların ücretleri ödenmek yerine işçiye izin kullandırılmaktadır. Ancak hafta tatilindeki çalışmaların karşılığı izinle telafi edilmez, ücreti ödenmelidir.
İş Kanununun 46. maddesi uyarınca işçiye yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenme (hafta tatili) verilir. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir. Belirtmek isteriz ki hafta tatili, Pazar günü olabileceği gibi; taraflar işin gereği hafta içi bir günü de hafta tatili olarak belirleyebilirler. Önemli olan bir işçinin yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az yirmi dört saat dinlenmesidir.
Eğer işçi, hafta tatili günü çalışmışsa, hafta tatili ücreti yanında çalışmasının karşılığı olan ücrete, yani bir yevmiyeye hak kazanacağı gibi; hafta tatili çalışması, haftalık kırk beş saatin üzerinde ise, fazla çalışma sayılacak ve çalıştırıldığı hafta tatili ücretinin % 50 zamlı olarak ödenmesi gerekecektir.
Hafta tatili yaptırılmayan işçilere, ücretini ödemek yerine telafi izin verilmesi kanuna aykırıdır. Zira İş Kanunu yalnızca fazla sürelerle yapılan çalışmalar karşılığında işçiye ücret yerine telafi izin verilebileceğini düzenlemiş olup 41. madde şöyledir: “Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi isterse, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.”
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 25.06.2018 tarihli 2018/5764 E., 2018/13663 K. sayılı kararında da bu husus belirtilmekte olup, karar şöyledir:
“Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece itibar edilen bilirkişi raporunda davalı tanık beyanlarına göre davacının hafta tatili alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
İşverenle husumetleri bulunması nedeniyle davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmemiş ise de davalı tanığı Abdurrahman Alaca konuya ilişkin beyanında aynen " Davacı sigortalıydı. Asgari ücret alıyordu. İşyerinde 08:00-17:00 saatleri arasında 1 haftada 7 gün çalışılıyordu. Ancak işyerinde biz gurbetçi olduğumuz için yani biz memleketlerimizden çalışmak için İstanbul'a geldiğimiz için hafta iznimizi biriktiriyorduk ve izin olarak kullanıyorduk. Hafta iznimiz vardır ancak hangi gün kullanacağımız belli değildir. Hafta iznini biz böylece memleketimizde toplu olarak kullanıyorduk " demiştir.
4857 sayılı Kanunda fiili izin müessesesi yalnızca fazla çalışma için öngörülmüş olup çalışılan hafta tatili karşılığı izinle telafi edilemez. Buna göre Mahkemece davalı tanığına ayda kaç hafta 7 gün çalışma olduğu açıklattırılıp sonucuna göre davacının hafta tatili alacağının belirlenmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile talebin reddi bozmayı gerektirmiştir.”
Sonuç olarak İş Kanununda yalnızca fazla sürelerle yapılan çalışmalar karşılığında işçiye ücret yerine izin verilebileceği düzenlenmiştir. Bu nedenle hafta tatilindeki çalışmaların karşılığı izinle telafi edilmez, ücreti ödenmelidir.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir