15 yıl ve 3600 gün prim süresini dolduran işçiler; usulüne uygun bir şekilde bu durumlarını kanıtlarlar ve gerekli yasal prosedürleri tamamlarlarsa Kıdem tazminatına hak kazanabilirler. Zira İş Kanunu ve Yargıtay içtihatları; emeklilik nedeniyle iş aktinin feshi halinde kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğini belirtmektedirler. Ancak uygulamada işverenler ne yazık ki; Konuya ilişkin bilgi sahibi olmayan ve hukuki yardım almamış olan işçilere karşı, gerekli belgelerin sunulmadığı vs. itirazlarda bulunmaktadırlar. Dolayısıyla emeklilik (veya 15 yıl 3600 prim günü doldurmuş) olmaları nedeniyle işten ayrılmak isteyen işçilerin İş hukuku uzmanı bir Avukata başvurarak, gerekli ihtar ve fesih yazılarını Avukat ile göndermeleri kendi yararlarına olacaktır. Ankara’da Avukat Arabulucu olarak, müvekkillerimizin haklarını korumaktayız.
Yargıtay’ın emeklilik (veya 15 yıl 3600 gün) nedeniyle işten ayrılma durumunda kıdem tazminatına ilişkin bir kararı şöyledir:
Somut olayda davacı, 1475 sayılı Kanunun 14. maddesinin birinci fıkrası (5) numaralı bendi uyarınca on beş yıl sigortalılık ve 3600 gün prim günü şartlarını sağladığı için 25.10.2010 tarihli dilekçesi ile işyerinden ayrılmış, 01.11.2010 günü başka bir işverene ait işyerinde çalışmaya başlamıştır. Davacının işyerinden ayrıldıktan sonra başka bir firmada çalışması hakkın kötüniyetli kullanılması olarak değerlendirilemez. Davacı, Kanunun kendisine verdiği yasal hakkını kullanmıştır. Kanunda tanınan bu hakkın amacı, işyerinde çalışarak yıpranan ve bu arada sigortalılık yılı ile prim ödeme süresine ait yükümlülükleri tamamlayan işçinin, emeklilik için bir yaşı beklemesine gerek olmadan iş sözleşmesini aktif sonlandırabilmesine imkân tanımaktır. Bu nedenle davacının, davasının kabulü ile kıdem tazminatının ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.”.
İş Kanununun yürürlükteki 14. Maddesinin 1. Fıkrası, kadın işçinin iş akdini “ evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kendi arzusu ile sona erdirmesi” halinde kıdem tazminatı hakkının olacağını düzenlemiştir. Ankara Avukatı olarak Hukuk Büromuzda, işçiye vekâleten Noterden gönderdiği ihtarnamelerde, evlilik nedeniyle kıdem tazminatı talebinin yanı sıra; işçi ile yapacağımız görüşme neticesinde var olduğu kanaatine sahip olduğumuz; Fazla mesai ücreti; Ulusal, Dini Bayram ve Genel Tatil ücreti; Hafta tatili ücreti, bakiye maaş alacağı gibi alacak kalemleri de talep edilerek; faiz başlangıcı için de işverenler temerrüde düşürülmektedir.
Yargıtay’ın da konuya ilişkin bir kararı şöyledir:
“4857 sayılı İş Kanunu’nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte olan 1475 Sayılı Yasa’nın 14. maddesinin birinci fıkrasında, kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle kıdem tazminatına hak kazanabilecek şekilde feshedebileceği hükme bağlanmıştır. Kadın işçinin; evlilik sebebiyle fesih hakkı, evlilik tarihinden itibaren başlar. Bu hak, sadece kadın eşe tanınmış olup, resmi evlilik işleminin tamamlanmasından itibaren bir yıl içinde kullanılmalıdır.”
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir