Emekli Olan İşçinin Kıdem Tazminatı

Hangi durumdaki işlerin kıdem tazminatı alabilecekleri İş Kanunda düzenlenmiştir. Ancak bu durumun ispatlanması ve tespiti genellikle tanıkların dinlenilmesi, delillerin toplanması gibi bir yargılama süreci gerektirmektedir. Emekli Olan İşçinin Kıdem Tazminatı alabileceği hususu; 1475 sayılı İş Kanununa 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. Bentte “506 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bendelerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle” düzenlenmiştir.

İşçi işten ayrıldığı tarihte (işçinin ilk sigorta başlangıç tarihi belirleyicidir) sigortalılık süresi olan 15 yıl ve 3600 prim gün sayısını tamamlamış ise kıdem tazminatı na hak kazanmaktadır. Bu nedenle işçiye kendi isteğiyle işten ayrılabilme imkânı tanınmıştır. Ayrıca, işçinin bu süreleri aynı işveren bünyesinde geçirme zorunluluğu da yoktur. Son işyerinde çalışma süresi en az bir yıl sürmüş bir işçi eğer emeklilik şartlarını taşıyor ise kıdem tazminatına hak kazanmaktadır.

Bazı işçiler, emeklilik haklarını kazandıklarını düşünerek kendileri gerekli hukuki süreçleri tamamlamadan işten ayrılmaktadırlar. İşverenler de, bu durumlarını kullanıp devamsızlık veya bir başka nedenle iş akdini sona erdirmekte; böylece işler hak kayıplarına uğrayabilmektedirler. Dolayısıyla bir hakkın varlığı kadar, onu kullanabilmeyi ve savunabilmeyi de bilmek gerekmektedir.  Dolayısıyla işçinin emekli olması halinde kıdem tazminatı alabilmesi için, bazı hukuki prosedürleri tamamlaması gerekmektedir. Bunun için Ankara iş hukuku uzman avukatları na başvurmalı ve yıllarca sarfettiği emeğini boşa harcamamak ve tazminatlarını alabilmek için kendisini hukuki güvenceye alacak yolu Avukatı ile belirlemelidir. İşçinin yapacak olduğu bu fesih işverenin kabulüne bağlı da olmayıp, işverene tebliğ edildiği andan ileriye dönük olarak sonuç doğurmakta ve bu tarihten itibaren kıdem tazminatı alacağına bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi işlemektedir.

İşçinin emeklilik hakkı çerçevesinde işten ayrıldıktan hemen sonra başka bir işe girmesi durumu da yargıda tartışılmış ve sonuçta belirli kararlar istikrar halini almıştır. 

Uygulamada sıkça görüldüğü üzere; birçok işveren, yakın zamanda öderim vs. diyerek işçileri oyalama yoluna gitmekte ve işçilerin, önemsenmedikleri hissine kapılarak dava açmalarına varan süreci hazırlamaktadırlar. Oysa, özellikle iş hukukunda uzman arabulucu daveti ile taraflar konunun ciddiyetinin farkına varmakta ve arabulucunun yönettiği toplantıda bir araya geldiklerinde anlaşmaları daha kolay olabilmektedir. Bu durum hem işçi hem de işverenler açısından yararlıdır. Zira taraflar hem uzun süren yargılamalardan kurtulmakta hem de anlaşmaya bağlı olarak peşin veya taksit ile ödeme gibi birçok seçeneği birlikte kararlaştırabilmektedirler.