Arabuluculuk zorunlu olacak mı sorusuna öncelikle arabuluculuğun ne olduğu sorusuna cevap vererek başlamayı uygun görmekteyiz. Bu noktada arabuluculuk; “ Sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemi” dir.
Arabuluculuk zorunlu olacak mı sorusuna şu aşamada verebileceğimiz yanıt bu ihtimalin oldukça yüksek olduğudur. Çünkü uzayan davalar ve bu nedenle ortaya çıkan hak kayıpları ülkemizdeki yargı sisteminin yavaş yavaş alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerine yönelmesini hızlandırmıştır. Arabuluculuk zorunlu olacak mı noktasında Bakanlığı’nda yanıtı açıklamalarımızla paraleldir. Hatta bu konuda görev yapan bir birim uzun zamandır Bakanlık bünyesinde faaliyet göstermektedir. Özellikle iş davalarında arabuluculuğun zorunlu bir yöntem olarak yasalarda yakın zamanda yer edineceğini gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Arabuluculuk zorunlu olacak mı sorusuna arabulucunun kim olduğu ve özellikleri ile devam etmekte yarar görmekteyiz.
Arabulucu Kimdir?
Arabulucu; Bakanlıkça düzenlenmiş olan arabulucular siciline kayıtlı olan ve arabuluculuk faaliyetini yürüten gerçek kişidir. Yani tüzel kişilerin arabuluculuk hizmetlerini yerine getirmesi mümkün değildir. Görüldüğü gibi; arabuluculuk görevlerini resmi olarak ancak, arabulucular siciline kayıtlı hukukçular yerine getirebilir. Adalet Bakanlığı’nın düzenlediği arabulucular siciline kayıt için öncelikle, mesleğinde en az beş yıllık kıdeme sahip hukuk fakültesi mezunu olmak gerekir. Bu niteliğe sahip olanların; Kanun ve Yönetmelikte belirtilen şekillerde, yetkili eğitim kurumlarında gerekli eğitim almaları ve Bakanlıkça yapılan yazılı ve uygulamalı sınavlarda başarılı göstermeleri gerekmektedir.
Arabulucu; Hâkim veya Hakem ile aynı anlama işlevi yerine getirmemektedir. Arabulucu, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunda süreç sona erdiğinde herhangi bir karar vermez; tarafların birlikte bir karara varmalarını sağlamak için hukuki bilgisi kapsamında yardımcı olur. Arabuluculuk yoluna başvurmak ihtiyaridir. Amaç tarafların “kendi çözümlerini kendilerinin üretmelerini sağlamak"tır.
Kanunun ifadesinde her ne kadar, arabulucunun taraflara çözüm önerilerinde bulunamayacağı ifade edilmişse de bunu, “arabulucunun geliştirdiği çözüm önerisini taraflara dikte edemeyeceği” ve “onları bu öneri üzerinde anlaşmaya varmaları için zorlayamayacağı” şeklinde anlamak gerekir.
Uyuşmazlığın tarafları, kararlarını kendileri verdikleri için; arabuluculuk sürecinin sonunda bir anlaşma olursa, birlikte çalışmaya devam edebilirler. Böylece, kişiler (gerçek ve tüzelkişi) arasındaki sulh ve dolayısıyla toplumsal sulh, huzur sağlamlaşmış olur. Senelerce devam eden, yıpratıcı ve oldukça masraflı Mahkeme süreci yerine; birkaç saat içerisinde hızlı ve kalıcı bir çözüme kavuşabilirler. Bu şekilde hem taraflar daha az zaman ve para harcamış olurlar; hem de yargı arabuluculuk sayesinde iş yükünden kurtulmuş olur. Sürecin devamı boyunca güvenilirlik ve gizlilik esas olduğundan, taraflar mahkeme önünde konuşmaktan çekinebilecekler konuları görüşüp; birbirlerini daha net anlayabilir, bu sayede sonucu daha kolay elde edebilirler.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir