Arabuluculuk Avukatı Ankara; Ankara Ticaret Odası’nın konferans salonunda Mayıs 2017 tarihinde gerçekleşen “Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk ve Arabuluculukta Avukatın Rolü” konulu konferansta, Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanı Hâkim Sayın Hakan ÖZTATAR da bir konuşma yapmış olup; özetle şu bilgileri vermiştir:
Hukuki uyuşmazlık söz konusu olduğunda, hakimler olarak, avukatlar olarak aslında aynı şeyi amaçlıyoruz. Amacımız, adalet bekleyen tarafların, bir an önce adalete erişmelerini sağlamak. Arabuluculuk insanların adalete hızlı bir şekilde erişmesi konusunda, büyük bir kolaylık getirdi. Uzun yargılama süreleri tüm dünyada bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bugün, hukuki uyuşmazlığınızı ancak, 200 günle 400 gün arasında bitirebilirsiniz; çünkü dava söz konusu olduğunda: “dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, keşif, bilirkişi, hatta hakimin hüküm yazmak için 15 günlük süresi” vardır. Yani usul hukuku gereği, yargılamanın ilerlemesi için mutlaka belli bir süreye ihtiyaç vardır. Oysaki arabuluculuk çok hızlı bir süreçtir. Bugün ülkemizde 12.500 uyuşmazlık arabuluculuk yoluyla çözüldü ve bunların %93’ü, “1 günde ve 1 günden daha az bir zamanda” çözümlendi. Bu sadece bizim ülkemizde değil; bu durum dünyada böyle. İngiltere’ de, arabuluculukla çözülen uyuşmazlıkların %85’ i, 1 günde ve 1 günden daha az bir zamanda sonuçlanmıştır. Singapur’ da 3 saatlik bir zaman diliminde arabuluculukla sorunların çözüldüğünü öğrendik. Peki bu nasıl oluyor? İşin sırrı; iletişimde; yani tarafların birbirini dinleyip, anlamaya başlamasında ve sorunları birlikte çözme konusunda irade göstermesindedir. Dava sürecinde ise insanlar konuşmuyor, dilekçeler konuşuyor; ama bir araya gelip birkaç saat konuşmaları, birbirlerini anlamalarına yetiyor. İletişim kurabildikleri için, menfaatlerine odaklanıp masadan anlaşarak kalkıyorlar.
Arabuluculuk sisteminin gelmesiyle birlikte tek kapılı adliye sistemi yerine, çok kapılı adliye sistemine geçiş yapmamız gerekiyor. Hukuki uyuşmazlığım varsa, bana sadece mahkeme kapısı açılmamalı. Tahkime, arabuluculuğa, 35/A’ ya yani tüm kapılara ulaşabilmeliyim. Bana dava kapısı da açılmalı; ama sulh kapısı ve diğer kapılardan sonra açılmalı. En son kapı olmalı dava kapısı. Hakimken bunu fark edemedik; ama arabuluculuk sayesinde fark ettiğimiz bir şey var. Meğer mahkemelerde husumetler bitmiyormuş. Hakim olarak verdiğimiz kararla, hukuki sorunu çözüyoruz, sorunu hukuk dünyasında kaldırıyoruz; ama husumeti çözemiyoruz. Yani taraflar arasındaki ilişkiyi düzeltemiyoruz. Ben: “Hakim bey mükemmel bir karar verdi, sorun bitti, gel kucaklaşalım.” diyeni görmedim. Davayı kabul edince davalı, reddedince davacı, kısmen kabul-kısmen reddedince her iki taraf da mutsuz ayrılıyor adliyeden. Arabuluculuk ise hem hukuki sorunu çözüyor, hem de husumeti bitiriyor.
Fransa’ ya yapmış olduğumuz bir ziyarette, idari yargıda davalar 6 ayda sonuçlandığı ve harç alınmadığı halde neden arabuluculuğu uyguladıklarını sorduk: “Dava sürecinde 2 Fransız vatandaşından biri kaybediyor, arabuluculukta ise herkes kazanıyor. Neden bir Fransız vatandaşının kaybedeceği bir sisteme sürükleyeyim ki insanları?” dediler. İki tarafın, iki ticari şirketin, hem işçinin hem de işverenin kazanacağı bir yol varken, neden onları bir tarafın kaybedeceği bir yola sürüklüyoruz?Avukatların da hukuki uyuşmazlık sebebiyle gelen müvekkillerine uygun çözüm yöntemini sunması gerekir.
Avukatın müvekkiline: “Ben senin hukuki uyuşmazlığını inceleyeceğim, onunla ilgili gerekli risk analizlerini yapıp uygun seçeneği bildireceğim.” demesi gerekiyor. Avukatın, tahkim, sulh, arabuluculuk, 35/A, dava gibi tüm seçeneklere ilişkin araştırmasını yapıp, müvekkiline bu süreçlerin ne kadara mal olacağını, ne kadar zaman alacağını, sonuçların ne olabileceğini, eldeki verilere göre karşılaşılabilecek sorunların neler olduğunu tek tek anlattıktan sonra, “müvekkilinin seçeceği yöntemi” uygulaması gerekiyor.
Japonlar davalarla ilgili şunu söylüyorlar: “Biz, esasında davayı kazanmak istemiyoruz; karşı tarafla uzlaşmak istiyoruz.” Davayı kazandığınızda, esasında bir şeyleri de kaybediyoruz; ama bunun farkına varamıyoruz. Biz davayı kazansak bile, karşı tarafı kaybediyoruz. Arabuluculuk süreciyle artık biz karşı tarafla uzlaşmak, onu da kazanmak istiyoruz.
Arabuluculuk Hukuku kaynaklı hususlarla ilgili olarak avukatlık hizmetlerimiz bakımından bilgi almak için iletişim kısmında yer alan bilgilerden bizimle iletişime geçebilirsiniz
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir