Arabuluculuğa başvuru usulü konusunda mevzuatımızda taraflar yönünden; arabuluculuk yöntemine başvuru, süreci sürdürme, süreci sonuca erdirme veya bu süreçten vazgeçme hususlarında irade serbestîsi (ayni tarafların iradesine tabi olma) durumu söz konusudur. Bu noktada; arabuluculuğa başvuru usulü konusunda taraflar davanın açılmasından önce veya dava süreci devam ederken arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler.
Ayrıca hukukumuz, mahkemeleri de, tarafların arabulucuya başvurması bakımından aydınlatmak, gerekli bilgileri vermek, tavsiye etmek ve teşvik etmekle yükümlü kılmıştır. Özellikle, davanın ilk duruşması olan ön inceleme duruşmalarında hâkimler, taraflara arabulucuya başvurmak isteyip istemediklerini sormak zorundadırlar. Ancak, ülkemizdeki celse (davanın devamı süresince farklı günlerde ki oturumları) sürelerinin kısalığı ve verimsiz geçmesi göz önüne alındığında; esasen bu teşvikin şu an için yetkin ve etkili olmadığı da uygulama bakımından görülmektedir. Almanya gibi hukuk sistemleri dünyadaki pek çok devletler bakımından örnek hale gelmiş ve benimsenmiş ülkelerde, ön inceleme veya anlaşma duruşmalarının (Vergütungstermin), mahkeme salonu dışında daha rahat bir ortamda ve süre baskısı olmadan yapıldığı da göz önüne alınmalı ve bunlara uygun düzenlemeler getirilmelidir. Yani Arabuluculuğa başvuru usulü en azından belli uyuşmazlık türleri bakımından zorunlu hale getirilmelidir. Arabuluculuğa başvuru usulü şu an ki yasalaşma hareketlerinde de zorunlu bir uygulama olarak benimsenecektir.
Uyuşmazlığın tarafları konumunda bulunan kişiler, Arabuluculuğa başvuru usulüne gitmek veya arabulucunun seçimi konusunda anlaşamaya varamıyorlarsa; taraflardan her biri, diğer tarafa arabulucuya başvuru teklifinde bulunabilir. Söz konusu teklif; şahsen, arabulucular veya arabuluculuk merkezleri aracılığıyla gönderilebilir. Taraflardan birinin Arabulucuya başvuru usulü noktasında teklifine 30 (otuz) günlük süre içerisinde cevap verilmemesi durumunda, teklif reddedilmiş sayılır.
Önemle belirtmek istediğimiz bir diğer konu da; arabuluculuk, örneğin İtalya’da zorunlu bir yasal süreç (bu yola başvurmaksızın dava yoluna gitmek mümkün olmamaktadır) olarak düzenlenmişse de; ülkemizde şu an için isteğe bağlı bir uyuşmazlık çözüm yoldur. Ancak, yakın zamanda başta iş hukuku uyuşmazlıkları olmak üzere, belirli miktara kadarki tüm özel hukuk uyuşmazlıklarında, mahkeme öncesi Arabuluculuğa başvuru usulü zorunlu hale getirilmesi için yasal çalışmalar yapılmaktadır.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir