İşe iade davası, İş Kanunu m.20 uyarınca geçerli bir neden olmaksızın işveren tarafından yapılan feshin geçersizliği ve tekrar işe dönmek için açılan bir davadır. Bu şekilde iş ilişkisinin devamlılığı ve işçinin mağduriyetinin giderilmesi amaçlanmaktadır.
İşveren,fesih bildirimini yazılı olarak yapmalıdır. İşveren işçisinin hizmet akdini geçerli bir sebep olduğunda ancak sebebini açık ve kesin olarak belirterek feshedebilir. Ayrıca hakkındaki iddialara ve bu iddialara göre fesih sebebine ilişkin işçinin savunması alınmadan işçinin iş sözleşmesi davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Geçerli bir sebep olmadan yapılan fesihlerin mahkeme tarafından geçersiz kabul edilerek, işçinin işe iadesine karar verilmesi mümkündür.
İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir.
Ankara işe iade avukatı olarak da müvekkillerimize yıllardır işe iade davalarında yerli ve yabancı firmalara karşı başarı ile yardımcı olmaktayız.
İşe iade davası açabilme şartları şöyle sıralanabilir:
Belirtilen şartları taşıyan işçinin iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
İşverenin 30’dan az işçisi varsa ve işten çıkartılan işçinin 6 aydan az kıdemi varsa (yalnız Yargıtay son birkaç gün kala yapılan fesihlerde sürenin tamamlandığına ilişkin kararlar verebilmektedir.) işe iade davası açmayabilir. Zira bu işçiler, iş güvencesi kapsamı dışında kalmaktadırlar ve kötü niyet tazminatı gibi başka talepler için dava açabilirler.
Eski Kanunda işe iade davaları ilk derece mahkemesindeki iki aylık süre ve Yargıtay’daki 1 aylık süre öngörülmüş, ancak uygulamada bu sürelere uyulmadığından ve davalar daha uzun sürdüğünden 4857 Sayılı İş Kanunu 20. Maddesinde yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. Buna göre; “Dava ivedilikle sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması halinde, bölge adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verir.” Dolayısıyla işe iade davası kaç celse sürer sorusuna cevaben, tanık dinlenecek ve bilirkişi incelemesi yapılacaksa yaklaşık 3-5 celse süreceğini söyleyebiliriz.
İşe iade davası sırasında çalışma yapılmasında (rekabet sözleşmesi vs. yoksa) bir sakınca yoktur. İşçi, tabii ki dava devam ederken üstelik de işten çıkış nedeninin olumsuz gösterilmesi neticesinde işsizlik maaşı da alamayacak durumda olabilir. Bu işçinin çalışmasını engellemek, Anayasal çalışma hürriyetine aykırı olacaktır. Ancak önemli olan dava sonuçlanıp da, işçi işe başlamak için işverene ihtar gönderip de işveren işçiyi tekrar işe çağırırsa ne yapılacağıdır. Bu durumda, kanunda farklı bir düzenleme olmadığından işçinin çalıştığı yeni işten ayrılıp, mahkeme kararındaki işine dönmesi gerekmektedir. Yoksa Yargıtay kararları uyarınca geçerli fesihmiş gibi değerlendirilip; davayı kazansa da, işe başlatmama tazminatı gibi tespit hükümlerini talep edemeyecektir.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir