Ankara iş hukukunda arabuluculuk her geçen gün artmaktadır. Şu anda sadece Ankara merkezde 45 İş Mahkemesi olup; sayısı diğer tüm özel hukuk alanındaki mahkemelerden fazladır. Bu da, iş hukuku uyuşmazlıklarının ne kadar çok olduğunu ve taraflar ile mahkemeleri ne kadar çok meşgul ettiğini göstermektedir.
Arabuluculuk; hukuk ve adalet sistemi gelişmiş ülkelerde yani yurttaşların devletin işleyen adalet mekanizmasına güvenlerinin yüksek olduğu ülkelerde yaygın olarak kullanılan “Alternatif Uyuşmazlık Çözüm”(ADR) yöntemidir. Arabuluculuk,itilaf yaşayan tarafların içinde bulundukları ve karşı karşıya oldukları uyuşmazlığı tarafsız bir üçüncü kişi yardımı ile mahkemeye gitmeden yada mahkeme yönlendirmesi ve önerisi ile çözmelerinde kullanabilecekleri en etkin yöntemdir. Arabuluculuk itilaf yaşayan tarafların kendi çözümlerini bulmalarına yardımcı olan kolaylaştırıcı arabuluculuk şeklinde olabileceği gibi,bazı durumlarda arabulucunun uygun bir çözüme yönelik önerilerde bulunabileceği değerlendirici arabuluculuk şeklinde de gerçekleşebilir.
Adalet Bakanlığı’nın 2015 yılı istatistiklerine göre Ankara’da %100’ü anlaşma ile sonuçlanan en çok arabuluculuk yapan Arabulucu olmam hasebiyle; konuyu ilişkin şahsi tecrübelerimi aktarmayı da örnek olabilmesi için yararlı bulunmaktayım.
İtilaf yaşayan tarafların uzalşmalarının önündeki en büyük engel, tarafların anlaşma için uygun ortamda bir araya gelmemeleri ve işçi-işveren ilişkisindeki hiyerarşi nedeniyle kendilerini karşı tarafa tam olarak anlatamamalarıdır. Arabulucunun yanında, iki taraf da birbirlerini nezaketli bir şekilde dinlediklerinde ve iyiniyet, dürüstlük ilkeleri çerçevesinde taleplerini öne sürdüklerinde, ortak bir noktada buluşabildiklerini sıkça görmekteyiz. Dolayısıyla bu süreçte arabulucunun da taraflara eşit mesafede yaklaşması, tarafların empati yapabilmelerini, birbirlerini sürekli suçlayıcı değil; çözüm odaklı konuşabilmelerini sağlaması da büyük önem teşkil etmektedir.
iş hukuku uyuşmazlıklarında, işçi ve işverenlerin arabuluculuk ile uyuşmazlıklarını çözmelerinin her iki taraf içinde çok büyük yararları bulunmaktadır. Öncelikle; iş hukuku davalarının Yargıtay aşaması da dâhil edildiğinde 2-3 yıl gibi bir süreç alması, taraflar açısından yargılama masraflarını, faizi ve vekâlet ücretlerini önemli ölçüde artırmaktadır. İşçi anlaştığında; alacaklarına bir an önce kavuşmuş olacak ve işçisiz kalacağı dönemi daha rahat atlatma imkânına kavuşacaktır. İşveren de; gerekirse pazarlık yaparak mahkemelerde çıkabilecek daha yüksek meblağları, yargılama masrafları, faiz ve vekâlet ücretlerini ödemekten kurtulacak; üstelik çalışma barışını koruyabilecek ve işyeri ekonomik dengelerini daha rahat hesaplayabilecektir.
Arabuluculuk ile uyuşmazlığın, iş mahkemesine gitmeden önce çözülmesi ile mahkemelerin iş yükü de önemli ölçüde azalacaktır. Bunun bilincinde olan iş mahkemesi hâkimleri de; iş hukukunda arabuluculuk sürecine başlanması için tarafları teşvik etmektedirler.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir