30 yılı aşan emekli ikramiyesi hakkında Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu kanun hükmünün ilgili ibaresini iptal etmesiyle birlikte artık, emekli sandığından ikramiye ödemelerinin 30 fiili hizmet yılını aşan kısımlarının da ödenmesi imkânı ortaya çıkmıştır.
5434 Sayılı TC Emekli Sandığı Kanunun iptal kararından önce yürürlükte bulunan 89/4 no’lu maddesinde; kamu görevlilerinin emeklilik ikramiyelerinin hesabında azami 30 hizmet yılının dikkate alınacağı, bu süreyi aşan hizmetin ikramiye miktarının hesabında dikkate alınmayacağı hükme bağlanmıştı. Buna göre; 30 yıl ve daha az çalışanların emekli ikramiyesinin hesabında çalıştıkları süre kadar yararlanmalarına imkân tanındığı halde, 30 yılı aşan çalışan iştirakçilerin belirtilen süreden fazla olan fiili hizmet süreleri için emekli ikramiyesinden yararlandırılmadığı, ikramiyenin sadece 30 yıllık hizmet süresiyle sınırlandırıldığı görülmektedir.
İşçiler bakımında ise böyle bir sınırlamaya gidilmemiş; bir işçi ne kadar süre ile çalışmışsa kıdem tazminatının hesabında o süre dikkate alınmıştır. Örnek verecek olursak işçi 36 sene çalışmış ise kıdem tazminatının hesabı bu 36 sene üzerinden yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu iptal kararı ile emekli ikramiyesi ödemesinde fiili hizmet yılı sınırlandırması nedeniyle 30 yıl çalışan emekli sandığı iştirakçileri ile 30 yıldan fazla çalışan iştirakçiler arasındaki adaletsiz durumu ortadan kaldırarak, işçilerde olduğu gibi hizmet süresiyle doğru orantılı bir şekilde emekli ikramiyesine hak kazanma imkânı sağlanmıştır.
Bu noktada kafa karışıklığı yaratan birkaç husustan biri olan Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının geriye yürümezliği ilkesinin niteliğini şu şekilde açıklayabiliriz: Anayasa Hukuku alanında ve çeşitli mahkeme kararlarında bu konuyla alakalı oraya konulan anlayış; söz konusu kuralın mutlak ve katı bir şekilde uygulanması halinde hakkaniyete ve hukukun genel ilkelerine aykırı sonuçlar çıkabileceği ve bu sebeple iptal kararlarının geçmişe yönelik olarak da etki doğurabileceği bazı durumların bulunduğu kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının geçmişe yürümezliği ilkesinin asıl amacı kazanılmış hakları korumaktır. Kazanılmış hak kavramı, devlete karşı zayıf konumda olan bireyin haklarının korunması için konulmuş olup, burada devletin kazanılmış hakkından bahsetmek mümkün değildir. Zira iştirakçiler Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla emekli ikramiyesine hak kazanmamıştır. Bu hakkı zaten emekli olduğu yıl itibariyle elde etmiştir ve emekli maaşı gibi her ay alınan bir bedelden değil bir kez ödenen bir bedelden bahsedildiği için bu hak zaten emekli olunduğu an doğmuştur. 30 yılı aşan emekli ikramiyesi, önemli hakları içermektedir.
Bu noktada Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin 30/06/2015 tarih, 2015/484 E. Ve 2015/1025 K. Sayılı emsal kararı ile; “davacının 30 yılın üzerindeki hizmeti için emekli ikramiyesi ödenmemesine ilişkin işlemin dayanağını oluşturan 08/06/1949 günlü, 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu’nun 17/01/2012 günlü, 6720 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesiyle değiştirilen 89/4 no’lu maddenin birinci cümlesinde yer alan “… verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30 fiili hizmet yılından fazla süreler…” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 07/01/2015 tarih ve 29229 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 25/12/2014 tarih ve E: 2013/11, K: 2014/195 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle 5434 sayılı Kanuna tabi görev yapmış kişilerin 30 yılı aşan emekli ikramiyesi hesaplanmasında yer alan 30 yıllık süre sınırlamasının yasal dayanağının ortadan kalktığı, dolayısıyla mevcut yasal durum itibariyle hak edenlerin 30 yılın üzerindeki hizmetleri içinde emekli ikramiyesi ödemesi yapılması gerekliliği hasıl olmuştur.
Cihan Orhan Hukuk Bürosu © Copyright 2024 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu Avukat Web Sitesi içerisinde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir